Siyasetçi şair Süleyman Arif Emre, vefatının beşinci yılında Karacaahmet Mezarlığı’ndaki kabri başında yad edildi.
Türkiye Yazarlar Birliği (TYB) İstanbul Şubesi’nden yapılan açıklamaya göre, anma programında Kur’an-ı Kerim okundu, dualar edildi.
Açıklamada, görüşlerine yer verilen TYB İstanbul Şube Başkanı Mahmut Bıyıklı, Arif Emre’nin milli görüş hareketinin öncülerinden kabul edilen, siyaseti bir dava aracı olarak gören ve bu uğurda bedel ödeyen fedakarlık kuşağının temsilcilerinden olduğunu ifade etti.
“Merhum Süleyman Arif Emre aynı zamanda çok kıymetli şiirleri olan müstesna bir şairdi. Milli manevi değerlerimizi işlediği şiirlerinde onun iç dünyasının zenginliklerini net bir şekilde görebiliyoruz. Özellikle Peygamber Efendimize yazdığı ve ünlü sanatçılar tarafından bestelenen şiirleri hala dinlenmeye, gönüllerde efendimizin aşkının uyanmasına vesile olmaktadır. Geride eser bırakarak amel defterini açık tutanlardandır kendisi.”
Bıyıklı ayrıca Necip Fazıl Kısakürek ve Osman Yüksel Serdengeçti’nin gönüllü avukatlığını üstlenen Emre’nin kaleme aldığı eserlerin okuyucuyla buluşturulması, hatıralarının derlenmesi ve hakkında bir armağan kitabın hazırlanması gerektiğini belirtti.
“Hiçbir zaman davasından asla ödün vermedi”
Gazeteci yazar Hasan Sarıçiçek de vefatından önce Emre ile son röportajı yapan kişi olduğunu aktararak, şunları kaydetti:
“Onun fikir ve düşüncelerinin ne kadar önemli olduğunu her geçen gün daha iyi idrak ediyoruz. O hayatını ülkesine ve insanına adamış birisi olarak bu uğurda çok çileler çekmiş ama hiçbir zaman davasından asla ödün vermemiştir. Kıbrıs Barış Harekatı’nın manifestosunu yazmıştır. Güzel bir tecelliyle harekatın yıl dönümü olan 20 Temmuz gecesi Hakk’a yürümüştür.”
Süleyman Arif Emre’yi yakından tanıyan Nejdet Külünk ise Emre’nin en önemli özelliğinin alkışlara ve tribünlere boyun eğmeyişi olduğunu anlattı.
Emre’nin ailesinin, dostlarının ve sevenlerinin katıldığı anma programı, Kurra Hafız Ali Fıstık’ın yaptığı dua ile sona erdi.